Bakire Kraliçe!



Tahtın uzun yolu!

Babası Henry VIII, ağabeyinin ani ölümünden sonra ağabeyinin karısı Catherine ile evlenmişti. O dönemin inanışına göre böyle bir evlilik yapmak lanetliydi ve bu evliliği yapan bir kralın veliahdı olmazdı. Henry VII'ın 6 çocuğu oldu ama içlerinden sadece tek bir kız çocuğu Mary sağ kaldı. Daha sonra kral, Elizabeth'in annesi, Anne Boleyn'e aşık olmuştu ve Catherine'nin ona veliaht verememesini sebep göstererek evliliklerini sonlandırmak istemişti. Fakat boşanmak katolik kilisesinde yasaktı ve Henry VIII aforoz edildi. Kral, tanrıya en yakın insan olarak adlandırılırdı ve kiliseyi katolik olmaktan protestan olmaya çevirecek gücü vardı ve Anne ile evlenmek için tam olarak bunu yaptı. Henry'nin bu hareketi , kilisenin gücünü azaltmaya yönelikti ve aynı zamanda İngiltere de Rönesans'ın başlamasına sebep oldu.

Anne Boleyn ile evlenen kral, aşkının yanında bir veliaht bekliyordu ama Anne bir düşük yaptıktan sonra araları açılan daha sonra bir kız doğurdu. Bu Anne'den sonra kralın başka kadınlarla görüşmesine hatta Anne Boleyn'in kardeşi dahil 6 farklı kişiyle zina yaptığı gerekçesiyle kafasını kestirerek idam edilmesine yol açmıştı. Henry VIII, Anne Boleyn'den sonra 4 farklı evlilik daha yapmış fakat sadece tek bir veliaht bırakarak öldü. 


Elizabeth'in tahta geçmesine daha çok vardı..  Henry VIII, Elizabeth'in annesini idam ettirdikten sonra evlendiği Jane Seymour bir erkek çocuğu dünyaya getirmişti ve oğlu Edward 9 yaşında tahta geçmişti. Edward'ın krallığı çok uzun sürmedi, 15 yaşına geldiğinde veremden öldü ve ölümü düşünülen tarihten çok önce olmuştu. Jane Grey aslında onun eşiydi ama evliliklerini tamamlayamamışlardı yani kralın karısı olarak tahta geçmek onun hakkıydı. Fakat Mary buna izin vermeyecek kadar dominant bir kadındı ve Jane sadece 9 gün tahtta kaldı ve bu yüzden '9 Günlük Kraliçe' unvanını aldı.Mary  fazla hırslı ve dominant bir kadındı, öyle ki kendisine rakip olabilecek herkesi etkisiz hale getirmeyi kendine görev edinmişti. Yani, kendisiyle alakası bile olmayan bir isyan sonucu babasını, tahta tekrar çıkmaya teşebbüs edince Jane Grey'i idam ettirmiş, üvey kardeşi Elizabeth'i gayrimeşru bir çocuk olduğu gerekçesiyle tahtta hakkı olmadığına emin olup Thomas Wyatt ile olan yakınlığı gerekçesiyle kuleye hapsettirmişti. 

Mary iki bebeğini de düşürdükten sonra Elizabeth'i gerçek bir tehdit olarak görmeye başladı ve tam anlamıyla sarayda ona hayatı zehir ediyordu. Var olmak için yardıma ihtiyacı olan Elizabeth çareyi Mary'nin kocası Felipe'e yakınlaşmakta buldu ve bu yakınlaşmadan sonra sarayda tekrar haklara sahip oldu. Mary, evliliğinin veliaht verememesi ve kendisine tamamen zıt bir protestan olan Elizabeth'in tahta geçmesinin mümkün olması gibi durumlarla uğraşırken Fransızlar ile olan savaşı kaybetmesi sonucu yatağa düştü ve öldü.

Elizabeth artık bir prenses değil.

Elizabeth tahta geçtiğinde bekardı ve Robert Dudley adında bir adama çocukluğundan beri aşıktı ama onunla evlenmesi imkansızdı çünkü Robert evliydi. Robert eşinin ölümünü dört gözle bekliyordu kraliçe ile evlenmek için ama Elizabeth gibi genç, bakire ve itibarı henüz pamuk ipliğine bağlı bir kraliçe için kriz demekti ve sonuç olarak Elizabeth, Dudley ile evlenmedi. Mary katolikti ve İngiltere de onun saltanatı boyunca katolik olmuştu, Elizabeth ilk olarak bir protestan olarak kiliseleri değiştirdi yani İngiltere'yi yeniden protestan yaptı. Dahası, katolik olan İskoçya'ya karşı protestanları destekledi ve bu desteğinin açığa çıkması sonucu savaşa girdi.O dönem Elizabeth'in uzaktan kuzeni olan Mary Stuart, İskoçya'nın kraliçesiydi ve Mary'nın annesi kral öldükten sonra Fransa'nın başına geçmişti. Elizabeth tabii ki kaybedeceği bir savaşa girmedi hatta anlaşma yoluna gittiğini öne sürdü. Anlaşma dönemindeyken Fransa'nın kraliçesi ve Mary'nin annesini öldürttü ama o zamanlarda otopsi Elizabeth'in yaptırdığını açıklayacak kadar gelişmiş değildi. Daha sonra Fransızlar İskoçya'yı terk ettiler ve Kraliçe Mary Stuart tahttan indirilerek hapsedildi daha sonra vatan hainliği suçuyla idam edildi.

 Daha güçlü bir İngiltere için bile olsa Elizabeth sevmediği bir erkekle evlenmeyi reddetti. Ölümüne kadar bekar kalması Elizabeth'e  'Bakire Kraliçe' unvanını verdi. 


Gayrimeşrudan yüzyıllarca anılacak kraliçeye!

Elizabeth'in sorunlarını paylaşabileceği ve yardımını isteyebileceği bir eşi yoktu ve bu sorunları Mary gibi ortadan kaldırmaya değil çözmeye odaklanmıştı. Elizabeth, 3 bölüme ayrılan Rönesans'ın ikinci döneminde tahta geçmişti ve  sanatı özellikle şiiri desteklemişti. Elizabeth'in kendisi de bir şairdi ve her zaman konuşmalarda çok iyiydi. Sürekli yaptığı konuşmalarda, katolik ya da protestanın bir insani İngiliz olmaya engel olmadığını ve halkın hepsinin İngiliz olduğunu hatırlatırdı. Bu çok uzun bir süre işe yaradı ve vatan sevgisini geliştiriyordu.İspanya'nın işgalini püskürtmek için Tilbury de kara kuvvetlerine karşı yaptığı konuşma da çok anılabilecek bir konuşmaydı ; ' Yoldaşlarım! Biliyorum bir kadının zayıf bedenine sahibim ama damarlarımda kral kanı akıyor! ..'

Elizabeth 1603 yılında uzun ve yalnız geçen hayatına veda etti ve 69 yaşında bekar olarak öldü.
Elizabeth saltanatı boyunca çok büyük sorunlar çektiği şüphesiz ama İngiltere'ye her zaman sadık kaldı ve İngiltere ile olan bağını temsil eden altın yüzüğünü 45 yıl hiç çıkarmadığı ve öldükten sonra yüzüğü çıkarmak için derisini kazıdıkları rivayet edilir. Başka bir rivayete göre can verdiği yatağında elleriyle sımsıkı tuttuğu Robert Dudley'in ona yazdığı aşk mektubu bulunmuştur.

Elizabeth hiç evlenmediği doğal olarak hiç veliahdı olmadığı için dedesinden kan bağı olan, uzaktan kuzeni Mary'nin oğlu James tahta geçti.




Yorumlar

Popüler Yayınlar