Kanlı Mary

-Dominant-

Mary, Henry VIII'in Catherine adlı ilk karısından tek çocuğu. Daha çocukken 5 kardeşinin ölümüne şahit olmuş ve sırf erkek olmadığı için insan yerine konulmaya değer görülmemişti. Çocukluk dönemi hiç bir zaman iyi olmadı onun için babasının annesini defalarca aldattığını görmüş dahası babasının dine karşı olmasına rağmen dini değiştirerek annesinden boşanmasını ve boşanmadan 3 yıl sonra annesinin can vermesini izlemişti. Annesini ölene kadar görmesi yasaklanmıştı ve Mary itaatkar olmadığı aşikar biri olarak sürekli cezalandırılırdı. Mesela babası ölen annesinin mezarına bile 5 yılda bir gidebileceğini söylemiş ve gerçekten göndermemişti.

Mary hiç bir zaman babasını ve babası gibi protestanları affetmeyecekti. Annesinin öldüğü gün intikam almaya ant içmişti ve güçsüz bir çocuktan yöneten bir kraliçe olana kadar kendine olan inancını hiç kaybetmedi. 

Mary kraliçe olma yolundayken daha doğrusu bunu kendine görev edinmişken tehlikeler ve tehditler sürekli artıyordu. Babasının Anne Boleyn gibi kim olduğu belli olmayan bir kadınla annesini defalarca aldatmış ve hatta o kadın yüzünden annesinden boşanmış olması yetmezmiş gibi birde o kadınla evlenmişti. Neyse ki kadın ilk iki bebeğini düşürmüştü ve daha sonra da bir kız çocuğu doğurmuştu. Hayaletin ta kendisi olan bembeyaz turuncu saçlı bu yaratığa Elizabeth adını vermişlerdi. Mary ile aralarında 17 yaş vardı yani Elizabeth'in büyüyünce ona tehlike olması çokta mümkün değildi hem Elizabeth'in doğması işine gelmişti çünkü babası Henry artık o kadını sevmiyordu ve hala bir veliahdı yoktu. Babasından sonra tahta Mary geçecekti! 

Anne Boleyn denilen kadının başı fena beladaydı, biliyor musunuz kardeşiyle bile yattığı söyleniyordu! 19 Mayıs 1836, bugün o kadının kafasını uçurdular, 'Boynum çok incedir o yüzden lütfen baltayla değil kılıçla kesin!' deyip kıkırdadı birde utanmadan! Zavallı Elizabeth henüz 3 yaşındaydı, yazık. Babasının ayran gönüllülüğü bir türlü bitmiyordu ama ağabeyi öldükten sonra Mary'nin annesiyle evlendikten sonra bir veliahdı olmayacağına dair lanetlenmişti. Yani babası kiminle evlenirse evlensin Mary'nin umurunda değildi çünkü kadınlar ya düşük yapar ya da kız çocuk doğururdu. Babasının evlendiği üçüncü kadın olan Jane Seymour'un da başına kesin böyle bir şey gelecekti.

Jane annesi ölen Elizabeth'e göz kulak olurdu sürekli yani çocukları çok severdi ve çok geçmeden hamile kaldı. Mary'nin ilk endişeleri o çocuk doğunca başladı, Jane bir erkek doğurmuştu. Mary dünyayı Edward denen o çirkin yaratığa ve annesine dar edeceğine yemin etmişti. Çok geçmeden Jane doğumda kaptığı mikroplardan dolayı yatağa düştü ve öldü. Edward ile aralarında 21 yaş vardı ama yine de sırf erkek olduğu için 9 yaşında taç giydirmişlerdi. Bir kralın bekar olması dile bile getirilemezdi ve onu bir kadınla sözlediler. Jane Grey denilen kadınla sözlüydü ama Edward bir anda hastalandı ve tahta geçmesinin hemen ardından yataklara düştü ve o kadınla evliliğini bile tamamlayamadı. 

Hastalanmış kardeşine dünyayı dar etmek çok daha kolaydı ve çok geçmeden 15 yaşında ki Edward öldü. Fakat 15 yaşında bir çocuk olmasına rağmen katolik Mary'nin gözlerindeki nefreti ve hırsı görmüş ve ilerleyen zamanlarda bir diktatör olabileceğine kanaat getirmişti. Sonuç olarak vasiyetinde Mary ve ondan çok farklı olmayan daha genç ablası Elizabeth'i gayrimeşru çocuklar ilan etmiş ve taht haklarını ellerinden aldığına emin olmak istemişti bunu sözlüsü Jane Grey'i tahtın varisi olarak belirtmişti. 

Jane tahta geçti!

Sırf 15 yaşında ölüm döşeğinde olan bir çocuğun sözlüsü diye tahta geçmeye hakkı olamazdı ve Mary bunu engelleyebilecek kadar yaşlıydı. Mary artık 37 yaşındaydı ve halkı örgütleyip tahta geçmenin peşindeydi. Gel gelelim başarılı da oldu. Kardeşinin vasiyetinde yazdığı gayrimeşru kelimesini damarlarında babasının kanının akmasıyla sildirdi ve azmi sayesinde zaten halk arasında çok popüler bir prensesti. Tahta çıkışından sadece 9 gün geçtikten sonra Mary Jane Grey'i tahttan indirdi ve onu yoldaşlarıyla birlikte kuleye kapattırdı. 

Fakat Jane hala büyük bir tehlikeydi, öyle ki Jane'in babası kızını tekrar tahta çıkartmak için isyan başlatmıştı. İsyan sonunda Mary isyanda adı geçen , Jane'in babası da dahil, herkesi idam ettirdi fakat 15 yaşında ki Jane'e dokunmadı ve onun kocaman sarayın içinde hapis hayatı yaşamasına karar verdi. Ama Mary'nin Jane'den kurtulmak için birden çok nedeni vardı ve bunların en başında Jane bir protestandı, tıpkı Mary'nin babası Henry VIII gibi.

Güçsüz bir varlıktan diktatöre..

Mary gereksiz ve tek kardeşi Elizabeth'i de kuleye kapattıktan sonra Elizabeth'in aşkına sadık kalıp kimseyi sevmemesi gibi bir saçmalığa hiç bir zaman girmedi ve tahta çıktıktan sonra evlilik arayışına girdi. İki amacı vardı; Annesinin intikamını almak ve bir veliaht bırakmak.




Kendisine sunulan seçenekler arasında II. Felipe gibi annesinin prenses olduğu İspanya prensi ile evlenmeye karar verdi böylece İngiltere- İspanya arasındaki müttefiklik yeniden yaratılmış oldu. Felipe de kendisi gibi katolikti ve Mary kadar olmasa da protestanlardan hoşlanmadığı kesindi. 
Mary tahta çıktıktan ve evlendikten sonra ilk işi babasının İngiltere'yi protestan yapmasını değiştirmekti ve tam olarak öyle oldu. 

Mary'nin tahta çıktıktan sonra karşılaştığı ilk isyan kız kardeşi Elizabeth tarafından olmuştu. İsyanda iki grup vardı ; Elizabeth'in tahta çıkmasını isteyen protestanlar , Jane Grey'in tekrar tahta gelmesini isteyenler. Jane zaten kuleye kapatılmıştı ve isyanla doğrudan bir ilişkisi yoktu ama isyanın başındaki John Dudley ile birlikte idam edildi. Elizabeth ise Robert Dudley ile kuleye kapatılmıştı daha doğrusu hayatı elinden alınmaya ramak kalmış gibiydi. 

Kanlı olaylar!


Mary bu isyandan sonra ilk bebeğine hamileydi ama bebek 9 ay geçmesine rağmen doğmamıştı dahası bebek 11 ay karnında kaldıktan sonra düşük yaptığı anlaşıldı. Bu düşükten ve isyandan sonra Mary radikal bir kararla kiliseyi katolik yapmıştı ve ülkede ne kadar protestan kaldıysa , ona karşı çıkan, idam ettirdi, yaktırdı, parçalattırdı. Sadece yaktığı 300 insan olduğu kabul edilir ve bu kadar çok ölümde kendi parmağı olduğu için 'Bloody Mary' olarak adlandırılır. 


Mary'nin veliahdı



Mary ilk hamile olduğunu söylediğinde 38 yaşındaydı ve düşük yaptığı söylense de sahte hamilelik olduğu öne sürülmektedir, öyle ki çok geçmeden ikinci kere hamile kaldığını söyler ama Mary bir çocuk dünyaya getirmek için çok yaşlanmıştır ve yine sahte hamile olduğu öğrenilir. Mary veliaht bırakamama hakkında kederinin yanında kocası Felipe ile araları açılmaya başlar. Çok geçmeden Elizabeth'in kocasıyla bir ilişkisi olduğu ve hatta kocasının bebeğini taşıdığı dedikoduları yayılır sarayda.Elizabeth'in Felipe ile olan ilişkisi ya da bebeği kanıtlanamaz hiç bir zaman ama evlilik denilebilecek bir bağ kalmamıştır artık. Mary çocuk veremeyen, artık çok yaşlanmış bir kadın olarak ülkeyi yönetmekte zorlanır hale gelir çünkü bu dedikodulardan sonra yapayalnız kalmıştır ve bütün sorumluluğu üstlenememeye başlar.



Fransa çok güçlü

Sorumlulukların içinde boğulan Mary, kendi yönettiği, Fransa ile olan savaşı kaybeder. Artık halkın Mary'e inancı kalmamıştır, Mary'nin de kendisine. Kocası bile İspanya'ya dönmüş onu tamamen yalnız bırakmışken Mary daha fazla kaldıramaz ve hastalanır. Çok geçmeden Mary 17 Kasım 1558 sabahı yatağında ölü bulunur. Annesinin intikamını alabildiği yaktığı yüzlerce insanlardan belli ama veliaht bırakamamıştı ve yerine nefret ettiği dahası tiksindiği kız kardeşi tahta geçmişti, Elizabeth yeni kraliçeydi..

Yorumlar

Popüler Yayınlar