Tabii Ki - BÖLÜM 4
Silvia, Noah'a mesaj atmaya devam ediyordu ama hiç dönüş alamamıştı.
Okula gidip geliyordu ama okul her zamankinden daha çekilmez bir durumdaydı çünkü sınıfın kısa böyle cadıları Chloe ve Penelope ,Olivia'nın en yakın arkadaşları, Silvia'ya birebir saldırılara başlamışlardı.
Silvia sırf siyah giyinmekten hoşlandığı için bile küçük konuşmalar arasında siyah giyinmenin saçmalık olduğundan bahsedip dalga geçiyorlardı. Silvia daha anlayışlı olsa da Valerie daha çok buna katlanamazdı.
-Silvia yüzüne ne oldu?
-Ne olmuş?
-Ah yok bir şey her zamanki gibiymiş. (hala çok çirkin.)
-Sizin sorununuz ne?! Açıkça bana saldırıyorsunuz. Size hiçbir şey yapmadım.
Bu tepkiyi beklemedikleri yüzlerindeki ifadeden okunuyordu. Chloe ve Penelope dili uzun diye tabir edilen türden insanlardı. Kısa ve zayıftı ikisi de hatta bu konuda Ashley ve Emily'den daha çok birbirlerine benziyorlar denilebilirdi. Güçlü oldukları tek şey çok konuşkan olmalarıydı ve resmen popülarite avcılarıydı. Egoları her zaman tavan, kullanabildikleri herkesi kullanan ve gerekli görürlerse kendilerini kullandırtan kızlardı. Olivia'yı kendilerine rakip olarak gördükleri aşikardı fakat ona hizmet etmeyi seviyorlardı çünkü Olivia olası bir durumda onları koruyacak yegane insandı ve sınıftaki herkesle iletişimi vardı. Olivia'nın bir iyi özelliği de başka sınıftan bir kuzeni olmasıydı. Kuzeni de aynı Olivia gibiydi ve çevre edinmeye düşkündü. Lafın kısası şuydu biriyle kavga etmek isterse Olivia, sorunu Chloe ve Penelope çıkarır ve kavgayı Olivia yapardı. Bunu daha önce başka sınıftan bir kızın üzerinde denemişlerdi, zavallı kızın tek suçu Henry ile aynı okul servisine binmeleriydi. Sonuç olarak kızı tehdit etmişlerdi ve sorunu kendi açılarından 'çözmüşlerdi'.
Valerie bu tepkiyi verdiklerinde önce şaşırmış sonra da sinsi sinsi gülerek uzaklaşmışlardı.
O gün yaşanan tek sorun bu değildi. Olivia, Ashley'in de kanına girmeye çalışıyordu. Tam bir vatansever olan Bay Samuel öğrencilerin okul eşyalarına zarar vermelerinden nefret ederdi, öyle ki gereksiz yere tebeşirin kullanılmasına bile dayanamazdı.
O gün matematik dersi vardı yani Bay Samuel'in dersi. Dersi anlatırken yerinde duramazdı, sürekli yavaş yavaş yürür çok nadir masasına otururdu. Silvia'nın sırasının yanından geçerken durdu, bu sorun var demekti. Silvia, not alırken defterin kenarına şirin kediler çiziyordu ve bunu fark ettiği için yanında durduğunu zannetti. Kafasını kaldırıp gülümsedi ama gördüğü surat ifadesi, sırf defterine kedi çizdiği için olamazdı.
-Defterine saçma sapan şeyler çizmen beni hiç ilgilendirmiyor Silvia Valerie ama devletin sırasını karalamak için hiçbir hakkınız yok!
-Ne?
Silvia'nın bu kadar çok şaşırması sıraya o karalamaları kendisi çizmediği içindi.
-Özür dilerim öğretmenim ama ben sırayı karalamadım.
Silvia bu cevabı verinde öğretmen Ashley'e döndürdü kızgın bakışlarını ve bu bakışla karşılasan Ashley sınıfın ortasında azar işitip rezil olamazdı.
-Bende çizmedim. En azından ben yalan söylemeyecek kadar dürüst birisiyim Bay Samuel. Sizin dersinize hep alakalı oldum ve bu konudaki hassasiyetinizi biliyorum.
Silvia, Ashley onu suçlayınca söyleyecek kelime bulamadı. Böyle bir şey demesini beklemiyordu.
Bay Samuel sıraların karalanmasını sevmiyordu fakat dersinde vakit kaybetmekten daha çok nefret ederdi. Uzatmak istemedi ve devam etti dersini anlatmaya. Bay Samuel devam etse de Silvia hayal kırıklığına uğramış gözlerini Ashley'den alamadı, en azından öğretmen gittikten sonra bir özür bekliyordu ama Ashley profesyonel bir yalancı gibi önüne döndü ve burnunu hafif kaldırıp dersi dinlemeye devam etti. Aslında Ashley doğru söylüyordu, o karalamamıştı sırayı. Silvia da karalamamıştı fakat şuan bu önemli değildi. Ashley, Silvia'nın güvenini kırmıştı ve kendini açıklama zahmetine bile girmemişti.
Silvia ders bittikten sonra eve giderken Noah'a mesaj atıp her şeyi anlatmak istedi.
-Noah neredesin? Ashley bugün resmen beni suçladı. Ona güvenebilirim sanmıştım. Sen gittikten sonra her sınıfa girdiğimde kendi isteğimle kafese kapanıyormuşum gibi hissediyorum. Neden gitmek zorundaydın ki? Neden bu şehirden gitmek zorundaydın? Neden o gün bana hiçbir şey demeden gittin? Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun Noah? Umarım iyisindir.. Seni kıracak bir şey yaptıysam gerçekten özür dilerim. Tekrar arkadaşım olmanı istiyorum..
Noah'tan hala haber yoktu. Numarasını kapatmıştı, Silvia'nın yazdığı mesajlar iletiliyordu ama Noah en son siteye girişini okulu terk ettiği gün yapmıştı.
Valerie depresif bir insandı. Noah'ın gitmesi, öte yandan Chloe ve Penelope ve Ashley neden sınıfta öyle davranmıştı?
Neyseki artık evdeydi. Supernatural izleyip uyuyabilirdi.
Okula gidip geliyordu ama okul her zamankinden daha çekilmez bir durumdaydı çünkü sınıfın kısa böyle cadıları Chloe ve Penelope ,Olivia'nın en yakın arkadaşları, Silvia'ya birebir saldırılara başlamışlardı.
Silvia sırf siyah giyinmekten hoşlandığı için bile küçük konuşmalar arasında siyah giyinmenin saçmalık olduğundan bahsedip dalga geçiyorlardı. Silvia daha anlayışlı olsa da Valerie daha çok buna katlanamazdı.
-Silvia yüzüne ne oldu?
-Ne olmuş?
-Ah yok bir şey her zamanki gibiymiş. (hala çok çirkin.)
-Sizin sorununuz ne?! Açıkça bana saldırıyorsunuz. Size hiçbir şey yapmadım.
Bu tepkiyi beklemedikleri yüzlerindeki ifadeden okunuyordu. Chloe ve Penelope dili uzun diye tabir edilen türden insanlardı. Kısa ve zayıftı ikisi de hatta bu konuda Ashley ve Emily'den daha çok birbirlerine benziyorlar denilebilirdi. Güçlü oldukları tek şey çok konuşkan olmalarıydı ve resmen popülarite avcılarıydı. Egoları her zaman tavan, kullanabildikleri herkesi kullanan ve gerekli görürlerse kendilerini kullandırtan kızlardı. Olivia'yı kendilerine rakip olarak gördükleri aşikardı fakat ona hizmet etmeyi seviyorlardı çünkü Olivia olası bir durumda onları koruyacak yegane insandı ve sınıftaki herkesle iletişimi vardı. Olivia'nın bir iyi özelliği de başka sınıftan bir kuzeni olmasıydı. Kuzeni de aynı Olivia gibiydi ve çevre edinmeye düşkündü. Lafın kısası şuydu biriyle kavga etmek isterse Olivia, sorunu Chloe ve Penelope çıkarır ve kavgayı Olivia yapardı. Bunu daha önce başka sınıftan bir kızın üzerinde denemişlerdi, zavallı kızın tek suçu Henry ile aynı okul servisine binmeleriydi. Sonuç olarak kızı tehdit etmişlerdi ve sorunu kendi açılarından 'çözmüşlerdi'.
Valerie bu tepkiyi verdiklerinde önce şaşırmış sonra da sinsi sinsi gülerek uzaklaşmışlardı.
O gün yaşanan tek sorun bu değildi. Olivia, Ashley'in de kanına girmeye çalışıyordu. Tam bir vatansever olan Bay Samuel öğrencilerin okul eşyalarına zarar vermelerinden nefret ederdi, öyle ki gereksiz yere tebeşirin kullanılmasına bile dayanamazdı.
O gün matematik dersi vardı yani Bay Samuel'in dersi. Dersi anlatırken yerinde duramazdı, sürekli yavaş yavaş yürür çok nadir masasına otururdu. Silvia'nın sırasının yanından geçerken durdu, bu sorun var demekti. Silvia, not alırken defterin kenarına şirin kediler çiziyordu ve bunu fark ettiği için yanında durduğunu zannetti. Kafasını kaldırıp gülümsedi ama gördüğü surat ifadesi, sırf defterine kedi çizdiği için olamazdı.
-Defterine saçma sapan şeyler çizmen beni hiç ilgilendirmiyor Silvia Valerie ama devletin sırasını karalamak için hiçbir hakkınız yok!
-Ne?
Silvia'nın bu kadar çok şaşırması sıraya o karalamaları kendisi çizmediği içindi.
-Özür dilerim öğretmenim ama ben sırayı karalamadım.
Silvia bu cevabı verinde öğretmen Ashley'e döndürdü kızgın bakışlarını ve bu bakışla karşılasan Ashley sınıfın ortasında azar işitip rezil olamazdı.
-Bende çizmedim. En azından ben yalan söylemeyecek kadar dürüst birisiyim Bay Samuel. Sizin dersinize hep alakalı oldum ve bu konudaki hassasiyetinizi biliyorum.
Silvia, Ashley onu suçlayınca söyleyecek kelime bulamadı. Böyle bir şey demesini beklemiyordu.
Bay Samuel sıraların karalanmasını sevmiyordu fakat dersinde vakit kaybetmekten daha çok nefret ederdi. Uzatmak istemedi ve devam etti dersini anlatmaya. Bay Samuel devam etse de Silvia hayal kırıklığına uğramış gözlerini Ashley'den alamadı, en azından öğretmen gittikten sonra bir özür bekliyordu ama Ashley profesyonel bir yalancı gibi önüne döndü ve burnunu hafif kaldırıp dersi dinlemeye devam etti. Aslında Ashley doğru söylüyordu, o karalamamıştı sırayı. Silvia da karalamamıştı fakat şuan bu önemli değildi. Ashley, Silvia'nın güvenini kırmıştı ve kendini açıklama zahmetine bile girmemişti.
Silvia ders bittikten sonra eve giderken Noah'a mesaj atıp her şeyi anlatmak istedi.
-Noah neredesin? Ashley bugün resmen beni suçladı. Ona güvenebilirim sanmıştım. Sen gittikten sonra her sınıfa girdiğimde kendi isteğimle kafese kapanıyormuşum gibi hissediyorum. Neden gitmek zorundaydın ki? Neden bu şehirden gitmek zorundaydın? Neden o gün bana hiçbir şey demeden gittin? Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun Noah? Umarım iyisindir.. Seni kıracak bir şey yaptıysam gerçekten özür dilerim. Tekrar arkadaşım olmanı istiyorum..
Noah'tan hala haber yoktu. Numarasını kapatmıştı, Silvia'nın yazdığı mesajlar iletiliyordu ama Noah en son siteye girişini okulu terk ettiği gün yapmıştı.
Valerie depresif bir insandı. Noah'ın gitmesi, öte yandan Chloe ve Penelope ve Ashley neden sınıfta öyle davranmıştı?
Neyseki artık evdeydi. Supernatural izleyip uyuyabilirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder