Bilmen gerekir diye düşünüyorum

Çok uzun bir zaman geçti Mathilda, son konuşmamızdan bu yana bir çok şey değişti. 


Ben senden çok uzakta bir şehirde yaşıyorum ve sende neredeyse her gün birlikte bulunduğumuz yerlere başka anılar yüklüyorsun.  Yeni insanlarla tanıştın ve tanışmaya devam ediyorsun. Belki onlara bende olan özellikleri yüklüyor ya da onlarda benim özelliklerimin olmaması için çabalıyorsun. Daha önce görmüştüm bir kaç arkadaşının olduğunu, bu senin hakkında beni en çok mutlu eden şey oldu. Umarım benimde yeni insanlarla tanışıp, yeni arkadaşlıklar kurabilmem seni sevindirmiştir.

Biliyor musun Mathilda, senin hakkında yazmaya başladığım ilk günden bu yana, seni betimlerken kullandığım şeyler hiç değişmedi. Sen hep altın saçlıydın ve ellerin hep buz dağını kıskandırırdı. Sen hırslıydın, kıskançtın. En azından benim gözümdeki Mathilda buydu, benim hayatıma etki eden kadın buydu. Şimdi ise bir başkasının bedeninde etkiler bırakıyorsun, yeni kitaplar okuyorsun ve onları bir başkalarına anlatıyorsun. Duygularını saklarken kullandığın maskeyi belki şuan başkaları fark ediyor fakat ben hala senin hakkında yazı yazıyorum. İronik dahası saçma bir durum haline gelmeye başladı artık senin hakkında yazmak. 



Sana bakıyorum 


Sen benim hayali karakterimsin Mathilda, hikayelerimin baş kahramanı ve betimleyebileceğim en güzel varlıklardan biriydin. Saçların bir dönem uzundu sonra kestirdin fakat bu öyle bir şey değil. Sen o kadar çok değiştin ki benim kendi hayalimde yaşayan karakteri bile değiştirmeye başladın. Saçını artık soldan değilde sağdan ayırman kadar basit bir şey olsa keşke bu ama değil maalesef. Saçlarının uçlarını kıvırmaya başladın, saçlarına daha çok işlem yapıp daha çok kimyasal sürdün. Başka insanların ağladığı omuz oldun ve dramalarını onlarla yaşadın. Onlara olmadığın biri gibi görünmeye başladın, sınav haftalarında çevrendekilerden geride kalınca sinirlenmeye başladın ve bu sinir ben seni geçince yaptığın hırsa benzemiyordu. Kendini derinden yaralamaya başladın etrafında kıvılcımlarını saçabileceğin kimse olmayınca. Kendi kendini yok etmeye başladın, şiir yazmaya çalıştın, incelediğin şiirlere ya da okuduğun kitaplardaki karakterlere özendin. Senin ateşinde yanmaya hevesli insanları görmeyince, sönmeyi öğrendin. İnsanlığın merkezinde olmayınca daha anlayışlı oldun. Başkalarında olup bende olmayan özellikleri görünce, benden kin duymaya başladın. 
Artık nadiren Marilyn Manson dinliyorsun ve hayatındaki adamın etkisi azalmaya başladı. Her ne olduysa oldu ve değiştin. Artık Mathilda değilsin, arkasında saklanman gereken bir karakter değilsin.  Sana yazdığım şiirleri okuduğun ilk zamanla şimdikinin arasında dağlar kadar fark var. Çocuktun, saftın, milyonlarca hatayı kocaman bir tebessümle yaptın fakat şimdi her şey değişti. 

Ne de olsa artık sen ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmen gerektiğini anladın. 
Sana söylemek anlatmak istediğim bir çok şey var fakat ne sen aynı Mathilda gibi dinleyebileceksin ne de ben kendimi eskisi gibi sana anlatabileceğim.  İllaki değişmeyen şeyler vardır, kitap fuarını kaçırmaman mesela hiç bir zaman değişmeyecek. Ellerin hep soğuk olacak ve her zaman arkasına saklandığın bir duvar, bir maske olacak. 

Seninle gurur duyuyorum


Buna ihtiyacın olmadığını biliyorum, senin bana da ihtiyacın yoktu. Buradaki şiirleri görmeye ya da şuan bunu okumaya da ihtiyacın yok. Zaman geçtikçe sana karşı uzaklaştığımı hissediyordum, sırf sen aynı kalmadın diye zaman zaman sana kızıyor muydum bilmiyorum. 
Evet sen değiştin fakat bende aynı kalmadım. Bencilliğin yüzünden bunu ihanet olarak algılayabilirsin fakat benim adıma sevinmelisin. Yeni arkadaşlar ediniyorum, daha önce okumadığım kitapları okuyorum ve daha önce senin adım atmadığın bir şehrin bir çok noktasına seni taşıyıp seninle yanı anılar oluşturabilirken hiç tanımadığın insanlarda, hiç bilmediğin şarkılara eşlik ederek yeni anılar yaratıyorum. 

Tabii ki, sorunlar oluyor 

İnan bana, bende çok ağır olaylar yaşıyorum. İnsanlarla tartışıyorum, ağlıyorum, korkuyorum, unutuyor ve unutuluyorum fakat bunların hiç biri ileriye adım atmamı engellemiyor. Ben durup soluklanmak istesem de bir şeyler beni kovalıyor bir nevi koşmak ya da en azından emeklemek zorundayım. Sorunları kendi başıma çözüp yaşadıklarımın üstesinden gelmem gerekiyor. Senden daha kıskanç ve hırslı insanlarla uğraşmam hatta onları geçmem gerekiyor. Aslında şunu söylemeliyim, senden çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyorum. Kabul ediyorum bir yetişkin değilim ama artık bir çocukta değilim. 

Evet 


Sende çok değiştin bu aşikar fakat Mathilda'nın üstesinden gelmemin nedeni bu değildi. Ben değiştim, sana yüklediğim bir çok anlamı kendi içimde bulduğumu fark ettim. Başkalarının benim için su kaplumbağası alabildiğini gördüm. Var olmak için kendimi kanıtlamama gerek olmadığını ve başkalarına açıkçası senin gibi birine ihtiyacım olmadığını gördüm. Özellikle şunu aklına sok, ben çok mutluyum.  Senin eski haline aşık olmuştum. 

Hoşça kal Mathilda.  


Yorumlar

Popüler Yayınlar