Wife Of Men
Kadının toplumdaki yeri her zaman karmaşık bir konu olmuştur. Kadın; anne, abla, yönetici, tanrıça, fahişe vb. bir çok sıfatla gündeme gelmiş olsa da yine de kadını tanımlayabilecek bir kelime henüz bulunamamıştır. Kadınların toplumdaki yerini konu alan,Sarah Pomeroy’un “Goddesses, Whores, Wives, and Slaves” adlı kitabından bu yana kadının yeri özel bir konu olmuş ve özellikle kitabın içeriği olan kadının Antik Yunandaki yeri bir çok makaleye ve kitaba konu olmuştur.
Kadınlar hakkında yazılan en popüler konular kadının adabı, erkeklerle olan ilişkileri,kadının ne anlama geldiği gariptir ki yüzyıllardır değişmeyen temalardır.
Birçok konu hakkında soru sormak deyince akla gelen neredeyse her filozofun cevap aradığı bir sorundur kadının ne olduğu. Bu yüzden Antik Yunan’da kadın dediğimiz zaman her zaman erkek kaynaklı cevaplar bulsak bile Antik yunanda örnek alınabilecek bir çok kadın vardır.
O kadınlardan biri Gaia’dır. Yeryüzü tanrıçası ve tanrıların annesi olarak bilinir. Kendi eşini dahi kendi yaratıp tanrılara hamile kalan Gaia bilinen en büyük tanrıçadır. Dünyayı yaratan çok güçlü bir ilahi varlıktan söz ediyoruz ve bu varlık bir kadın.
Mitoloji çağı olarak bahsedebileceğimiz Antik Yunan döneminde kadın en çok mitlere konuk olmuştur. Mitlerde kadınların Athena gibi tanrıça Medusa gibi canavar olduğunu görebiliriz. Dünyayı yaratanında yok edecek olanında sadece kadın olduğuna inanılır. Dişi yaratık diyebileceğimiz bu varlıklar genellikle erkeklere saldırması ile bilinirler. Medusa iki kız kardeşiyle birlikte erkekleri taşa çeviren bir Gordon’du. Medusa’nın Sadece erkekleri taşa çevirmesinin nedeni Athena’nin sevgili Poseidon’u kendine aşık edecek kadar güzel olmasıydı. Athena, Medusa’yı çok kıskanmış ve bir daha hiç bir erkeğin ona aşık olmaması için lanetlemişti.
Antik Yunanda döneminde Kadınların erkeklerle olan ilişkilerinin adil olduğunu söyleyemeyiz. Doğadaki olayların temsilcisi olarak Tanrılar yaratılmıştır, Tanrılar da kadının hikayesini yaratmıştır. Tanrılardan gelen hikayeye göre kadın Zeus'tan ateşi çalan Prometheus'un kardeşi, Epimetheus'a balçıktan yapılan bir güzellik olarak adlandırılır. Zeus’un amacı insanlığa zarar vermektir ve bunun için kadını yaratır. Kadın karşı konulamayacak güzelliği olan bir varlıktır fakat zapt edilemez emir verilemezdir de. Bu yüzden bütün yasaklara rağmen bütün kötülükleri barındıran Pandora Kutusu'nu açtığı ve dünyaya bütün kötülükleri yaydığı söylenir. Bu hikayeye göre erkek masum ve saftır, kadın yüzünden acı çekmektedir. Bu yüzden Kadının en eski sıfatlarından biri şeytanidir.
Antik Yunandaki devlet adamlarından filozoflara hatta kölelere kadar kadın her zaman korku duyulan bir canlı olmuştur. Çünkü kadın hayat yaratma ve hayatı sonlandırma gücünü elinde tutar. Ayrıca Tıpkı Medusa gibi yunan mitolojisinde var olan neredeyse bütün dişi yaratıklar erkeklere zarar vermesi ve korku salmasıyla bilinir. Bu dişi canavarlar çok güçlüdür ve bir erkek kahraman tarafından öldürülür. Medusa’nın ölümü Poseidon’un yarı tanrı oğlu Perseus tarafından olmuştur fakat Perseus hayatını tehlikeye sokan bu görevi Athena’dan , bir kadından, almış ve Argosun kralının kızı, yine bir kadınla, ile iş birliği yaparak tamamlayabilmiştir.
Örneğin platon bu konuda şöyle söylemiştir “ Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz”. Fakat biz her zaman erkek filozofların sözlerini görür her zaman onların kitaplarını okuruz. ilk filozof olarak bilinen Thales m.ö 624’te doğduğu kabul edilir ve biz bilmesek de Krotonlu Theano da m.ö 600 de doğmuştur.
Theano bilinen ilk kadın filozof olarak kabul edilir. Fakat Aristotales'in Platon'un öğrencisi olduğu konuşulduğu kadar Theano'nun Pisagor'un öğrencisi ve aynı zamanda eşi olduğu konuşulmaz. Bunun nedeni erkeğin arka planda kalma korkusudur.
Fakat bütün filozoflar kadın karşıtı değildir. Bildikleri ve öğrendiklerinden korkulduğu için asılan Sokrates'in bir çok kadın hocası vardır. Buna örnek olarak; Miletli Aspasia, Platonun hayran olduğu öğretmeninin, Sokrates'in, öğretmenidir ve Sokrates'e diyalog yöntemini öğreten insandır. Aynı zamanda Mantineali Diotima da Sokrates'in öğretmenidir.
Günümüze kadar süregelen erkeğin bir çok sorumluluğu vardır. Bu sorumluluklara kişisel olarak katılmasam da Antik Yunan'da da şimdi de erkek cinsine sınırları yokmuş gibi sorumluluk verilir.
Öncelikle; erkek her konuda güçlü olmak zorundadır; fiziksel olarak kaslı, kendi soyunu devam ettirebilen ve o soyu koruyabilen zeki bir birey olmak zorundadır. Zayıflık suç olarak bile kabul edilebilir bu yüzden Antik çağda en çok tombul kadınlar sevilir. Erkeğin en büyük korkularından biri savaşamayacak kadar aciz, zayıf ve tek görevi erkeğine ve ondan gelen soyuna hizmet etmek olan bir varlığın erkekten üstün olmasıdır. Kadın filozoflar her zaman var olmuştur fakat erkekler bunu gizlemek için ellerinden geleni yapmıştır çünkü erkeğin itibarının bozulması ya da kadından az olması zayıflık olarak görülmüştür. Bu düşüncenin en büyük ve ilk kurbanı özgürlüğünü savunan kadın filozof İskenderiyeli Hypatai’dir. Tarihteki ilk kadın matematikçi olarak da bilinir. Ortalama bir erkekten daha mantıklı düşünüp halkı etkilediği söylenir ve bir kadın bunu sadece büyü yaparak yapabilir düşüncesi ile cadılıkla suçlanmış ve sürüklenerek götürüldüğü kilise de işkence görerek can vermiştir.
Her şeye rağmen bütün erkekler kadın düşmanıdır diyemeyiz. Tıpkı Hypatai’yi dogma yetiştirmeyen ve onu bir erkeğe eşit gören babası gibi tarihte kadınlarında erkekler kadar iyi ya da kotu olabileceğini düşünen ve kadınlardan korkmayan bir çok erkek var olmuştur. Kadından korkmayan filozoflardan biri Platon’tir. Kadının erkekle eşit olabileceğini savunmuş ve kadınlara da şans verilmesi taraftarı olmuştur. Platon zıt olarak onun öğrencisi Aristoteles ise zıttını savunmuş kadını eksik ve aciz görmüştür. Platon kendi öğrencisi ile kadınlar hakkında farklı fikirlere sahip olmalarının nedenlerini düşünürsek Platonun evli olmasına rağmen Aristoteles'in kadınlarla ilişkilerinin iyi olmadığını görebiliriz. Bundan yola çıkarak, kadınlardan uzak duran ve kadınları tanımayan kişilerin tıpkı tanımadıkları bir hayvandan korkmaları gibi kadından da korkup onu bastırmaya çalıştığını ya da kadınlar hakkında yanlış düşünceye kapıldığını görebiliriz.
Olympe de Gouges (1748 – 1793 Fransa) – ” Kadının idam sehpasına çıkma hakkı var; aynı şekilde bir konuşma kürsüsüne çıkma hakkı da verilmeli ona…”
“Zeki olup da aptal görünmek kadar iyi bir şey yoktur” Agatha Christie (1890-1976)
“Tanrı bana bir kadının zayıf vücudunu vermiş olsa da, bir kralın yüreğine ve midesine sahibim” I. Elizabeth
“Siyasette bir şeyi söyletmek istiyorsanız bir erkekten isteyin. Bir şeyi yaptırmak istiyorsanız, bir kadından isteyin” Margaret Thatcher
“İnsanlar konusunda daha az, fikirler konusunda daha çok meraklı olun” Marie Curie
“Hareket etmeyen, zincirlerini fark edemez” Rosa Luxemburg
Antik Yunanda kadınlar bir çok pozisyonda karşımıza çıkar. Kadınlar şeytandır, hayattır, kardeştir, annedir, filozoftur, Tanrıçadır, çiçektir, böcektir, bütün bir hayat ve ölümdür. Kadın varoluştur, yok edici güce sahiptir, şefkattır, acımasızdır, koruyucudur kıskanır, korkar ama koruyan bir varlıktır. Kadına milyonlarca sıfat takılabilir. Ya da sadece insandır, kim bilir?
Yorumlar
Yorum Gönder